Evliliğin sona ermesiyle, konut, aile konutu vasfını kaybeder ve bu hükmün uygulanma imkanı kalmaz. Evliliğin devamı sırasında, hak sahibi eş tarafından aile konutunun devri veya bu konut üzerindeki hakların sınırlanması diğer eşin açık rızasına bağlanmıştır. Rızası gereken eş, yapılan devir işleminin geçersizliğini de, ancak evlilik birliği devam ediyorsa ileri sürebilir. Birliğin sona ermesinden sonra bu sebebe dayanan dava hakkını kaybeder.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı, davalı Mahsuni ile boşandıklarını, davalıya ait 493 parselde kayıtlı (4) bağımsız bölüm numaralı meskenin aile konutu olduğunu, hak sahibi olan Mahsuni’nin, bu konutu, rızasını almadan boşanma davasından önce diğer davalı Serkan’a satış göstererek muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, satış işleminin ve davalı Serkan üzerindeki tapu kaydının iptali ile taşınmazın eski malik davalı Mahsuni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazın Serkan üzerindeki tapu kaydının iptaline ve davalı Mahsuni adına tesciline karar verilmiş, kararı davalı Mahsuni temyiz etmiştir.
İptal ve tescil isteği Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesine dayanmaktadır. Davacı ile davalı Mahsuni arasındaki evlilik birliği boşanma kararıyla sona ermiş, verilen boşanma kararı 01.02.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Bu dava ise, 31.07.2007 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi, “evliliğin genel hükümleri” kapsamında yer almaktadır ve evlilik devam ettiği sürece uygulanabilecek olan bir hükümdür. Evliliğin sona ermesiyle, konut, aile konutu vasfını kaybeder ve bu hükmün uygulanma imkanı kalmaz. Evliliğin devamı sırasında, hak sahibi eş tarafından aile konutunun devri veya bu konut üzerindeki hakların sınırlanması diğer eşin açık rızasına bağlanmıştır. Rızası gereken eş, yapılan devir işleminin geçersizliğini de, ancak evlilik birliği devam ediyorsa ileri sürebilir. Birliğin sona ermesinden sonra bu sebebe dayanan dava hakkını kaybeder. Öyleyse davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.