1. Anasayfa
  2. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2004/2890 K: 2004/3399 T: 03.05.2004


634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 47. maddesinin açık hükmü karşısında ana yapının tamamının harap olması durumunda kat mülkiyetinin kendiliğinden kalkacağı, tapuda işlemlerin tamamlanmamasının kat mülkiyetinin devam edeceği anlamına gelmeyeceği, arsa payları oranında maliklerin paylı mülkiyet şeklinde malik olacakları, bu nedenle paylı mülkiyete konu taşınmazda Medeni Kanun hükümlerine göre önalım hakkının cereyan edeceği açıktır.

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan önalım davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, önalım hakkı nedeniyle iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.

Davacı vekili, 11.12.2003 günlü dava dilekçesi ile A2 A1 Mahallesi A2 Cad. 162 ada, 18 parselde kayıtlı, depremde yıkılıp arsa halini alan, tapu kaydında halen altında dükkan olan 5 katlı 4 daireli kargir binada bağımsız bölüm maliki olduğunu, davalının 8/40 arsa paylı dükkanı 20.11.2003 tarihinde 50.000.000.000.-TL’ye satın aldığını, arsa haline dönüşen yerden pay satın alan davalının payının iptali ile gerçek bedeli 6.000.000.000.-TL. üzerinden adına tescilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin kat mülkiyetine tabi yerden bağımsız bölüm satın aldığını, ödenen bedelin gerçek bedel olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkeme Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olan yerlerde aynı yasanın 8. maddesi gereğince önalım hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

20.11.2003 tarihinde davalıya satılan 18 parseldeki 1 No’lu dükkan nitelikli taşınmazın tapuda halen bu şekilde kayıtlı olduğu ve ana taşınmazın yıkılarak enkazının kaldırıldığı tartışmasızdır. Taraflar arasındaki çekişme bu nitelikteki bir taşınmazın satışında önalım hakkının cereyan edip etmeyeceğidir.

Gerçekten Kat Mülkiyeti Kanununun 8. maddesinin 1. fıkrası “kat mülkiyeti kurulmuş bir gayrimenkulün bağımsız bölümlerinden birinin veya kat irtifakı bağlanmış arsa payının satılması halinde diğer kat maliklerinin veya irtifak hakkı sahiplerinin öncelikle satın alma hakkı yoktur” hükmünü içermektedir. Aynı yasanın“ ana yapının harap olması” başlıklı 47. maddesinin 1. fıkrası da“ ana yapının tümü harap olmuşsa gayrimenkul üzerindeki kat mülkiyeti kendiliğinden sona erer” şeklindedir. 48. madde de harap olma halinde nasıl hareket edileceğini ve kat mülkiyeti sona erince enkaz üzerinde ortak mülkiyet hükümlerinin uygulanacağını göstermektedir.

47. maddenin açık hükmü karşısında ana yapının tamamının harap olması durumunda kat mülkiyetinin kendiliğinden kalkacağı, tapuda işlemlerin tamamlanmamasının kat mülkiyetinin devam edeceği anlamına gelmeyeceği, arsa payları oranında maliklerin paylı mülkiyet şeklinde malik olacakları, bu nedenle paylı mülkiyete konu taşınmazda Medeni Kanun hükümlerine göre önalım hakkının cereyan edeceği açıktır. O halde tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delileri toplanıp, sonucu dairesinde bir karar verilmek gerekir. Bundan zuhul ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

S o n u ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan nedenle (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 3.5.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi